Türkçe'de D ile Başlayan Kelimeler

dadacılık dağ adamı dağ alası dağ anası dağ ayısı dağ bayır dağ eriği dağ eteği dağ oluşu dağdağalı dağınıkça dağıtılış dağıtılma dağıtımcı dağlanmak dağlatmak daha daha dahletmek dakikalık dalabilme dalak otu daldırmak daldırtma dalgıçlık dalgınlık dalgündüz dalıverme dallanmak daltonizm dama taşı damdazlak damgalama damıtılış damıtılma damla taş damlatmak dampersiz damsızlık danaayağı danaburnu dandiklik danışıklı danışılma danişment dansçılık dansörlük dansözlük dantelsiz dar boğaz dar vakit dar zaman daraltıcı daraltmak darbeleme darbetmek darbukacı dargınlık darıdünya darılmaca darıltmak darlaşmak darüşşifa davacılık davalaşma davalılık davetname davlumbaz davranmak davultozu dayaklama dayanaklı dayanıklı dayanılma dayanışık dayanışma dayatılış dayatılma dayatışma dayatmacı dayı kızı dayı oğlu dayılanış dayılanma dazlaklık debdebeli debeleniş debelenme debimetre deccallık dedirtmek defalarca defediliş defedilme defihacet deflasyon defnetmek defterdar değdirmek değebilme değerleme değiniliş değinilme değişimli değişinim dehlenmek dehletmek dekalitre dekametre deklanşör dekoratif dekoratör deldirmek deldirtme delebilme delegelik deli dolu delicilik delikanlı delilenme delirtmek deliverme demagojik demetleme demir hat demirimsi demirleme demiurgos demlenmek demletmek demodelik demografi demokrasi dendrolog denebilme denetilme denetimci denetimli denetleme deneyimci deneyimli deneyleme deneyüstü dengeleme dengelice denizaltı denizgülü denizkızı denizlili denk küme denkçilik denklemek denklenme denkleşme densizlik denşirmek deodorant departman deplasman depoculuk depolamak depolanış depolanma depolatma depolayış depremsiz deprenmek depresyon depreşmek der demez derbentçi dercetmek dere tepe derebilme derebucak derecesiz deri altı dericilik derinkuyu derlemeci derlenmek derletmek derleyici dermansız dernekevi ders dışı ders notu derslikli dert küpü dertleniş dertlenme dertleşiş dertleşme dertlilik dervişane dervişlik desenleme desikatör desilitre desimetre desinatör despotizm despotluk dessaslık destanlık destansal destansız desteksiz desteleme destroyer destursuz deşebilme deşelemek deşeleyiş deşiverme detonelik dev anası dev dalga devaimisk devasalık deve dişi deve kini deve kolu deve kuşu deve tüyü deve yükü deveboynu devecilik devinimli devirtmek devleşmek devoniyen devralmak devrekâni devretmek devriâlem devridaim devriklik devrilmek devrolmak devşirmek devşirtme deyiverme deyyusluk dımdızlak dırlanmak dırlaşmak dış çevre dış dünya dış kavuz dış kredi dış kulak dış pazar dış satım dış vurum dışarılık dışkılama dışlanmak didikleme didinilme difterili dik âlâsı dik biçme dik üçgen dik yamuk dikebilme dikeltmek dikenimsi dikenlice dikicilik dikimhane dikiverme dikizleme dikkafalı dikkatsiz dikkuyruk diklenmek dikleşmek dikotomik diktirmek diktirtme dil adası dil ebesi dilbazlık dilberlik dildaşlık dilebilme dili uzun dilimleme diliverme dilleklik dillenmek dilleşmek dilmaçlık dilsizlik dilüviyum din adamı dinamitçi dincelmek dinceltme dinçlenme dinçleşme dindarlık dindaşlık dindirmek dindirtme dinebilme dingildek dingillik dingilsiz dinginlik diniverme dinlenmek dinletmek dinleyici dinsizlik dip bucak dip doruk diplomalı diplomasi dipsizlik dirayetli dirençsiz direnilme direnişçi direnleme diri diri diri örtü diril ısı dirileşme diriltmek dirliksiz dirseklik dirsizlik disipline disk atma diskçalar diskçilik diskjokey dispanser diş plağı dişileşme dişleklik dişlenmek dişletmek dişsizlik divanelik divanhane diyabetik diyagonal diyakroni diyapazon diyebilme diyetetik dizanteri dizaynsız dizdirmek dizebilme dizelemek dizeleşme dizginsiz dizi dizi dizi film dizicilik dizilemek dizinleme diziverme doçentlik dogmatizm doğa dışı doğabilme doğacılık doğaçlama doğal gaz doğankent doğanyurt doğaötesi doğasever doğayazma doğdurmak doğramacı doğranmak doğratmak doğru açı doğru yol doğrulama doğrulmak doğrultma doğrultuş doğuculuk doğululuk doğumhane doğurtmak doğuverme doksanlık doktoralı doktorluk dokunaklı dokuncalı dokunmalı dokunulma dokuzarlı dokuzuncu dolabilme dolaşılma dolaylama doldurmak doldurtma dolgunluk dolma otu doluverme domaltmak domuz otu domuzbağı domuzdamı donabilme donakalma donatılma donatımcı donatısız donayazma dondurmak dondurmaz donsuzluk donuverme doruk dal doruklama dostlaşma dosyalama doya doya doyabilme doygunluk doymazlık doymuşluk doyurulma doyuverme döke saça dökebilme dökme gaz dökme yük döktürmek döktürtme dökümhane dökümleme döküntülü döküverme döllenmek dömifinal döndürmek döndürtme dönebilme dönelemek dönemeçli dönenceli dönüşümcü dönüşümlü dönüverme dört ayak dört köşe dörtcihar dörtçeker dörtçifte dörtdivan dörtkenar dörtlemek döşemelik döşemesiz döşetilme dövdürmek dövdürtme dövebilme dövizzede dramatize dramaturg duasızlık duble yol dublörlük duldalama dumanlama durabilme durakalma duraklama duraksama duralamak duralatma duralayış duran top durayazma durdurmak durdurtma durgunluk dursunbey durulamak durulanma durulaşma durultmak durum eki duruverme duşaklama dutgiller duvaklama duyabilme duyar kat duyargalı duygunluk duymazlık duyumsama duyurtmak duyurulma duyuverme düdükleme düğmeleme düğümleme dülgerlik dümbüklük dümbüldek dümdüzlük dürebilme dürteleme dürtülmek dürtüşmek dürümleme dürüstlük düşebilme düşeyazma düşkünlük düşlemsel düşlemsiz düşmanlık düşsellik düşsüzlük düşünceli düşüntülü düşünülme düşürtmek düşürülme düşüverme düvesimek düz baskı düz hekim düzdürmek düzebilme düzeçleme düzeltici düzeltmek düzeltmen düzenleme düzgünlük düzgünsüz düzlemsel düzlenmek düzleşmek düzletmek